Fiendfyre
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Küçük bir mutluluk ve biraz da umut.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Desdemona Kælgrad
Nemesis Bar Sahibesi
Nemesis Bar Sahibesi
Desdemona Kælgrad


Gerçek Adı : Ecc.
Kayıt tarihi : 30/10/10
Mesaj Sayısı : 21
Mücadele Tarafı : Kafasının güzel olmasını sağlayan herşey.
Belirgin Özellikleri : Bağımlı, kaltak, şehvetli. Bu kadar kaltaklığa rağmen duygusal.
RP Sevgilisi : Charles onun tek aşkı. Ama önüne gelenle yatıyor. Kendine güvenen biri varsa neden olmasın. Arıyor işte.

Küçük bir mutluluk ve biraz da umut.  Empty
MesajKonu: Küçük bir mutluluk ve biraz da umut.    Küçük bir mutluluk ve biraz da umut.  Icon_minitimeC.tesi 13 Kas. 2010, 22:35


    Küçük bir mutluluk ve biraz da umut.  13088915

    Desdemona Kælgrad & James Lyer Vigoureux.

    Arada bir mahzene iniyor, orada ki işleri halletmeye çalışıyordu Desdemona. Kendine meşgale bulmaya çalışıyordu ama hiçte başarılı değildi. Aklındaki düşüncelerden kaçamıyordu bir türlü. Onu meşgul edecek hiçbir şey yoktu. Sadece saatlerdir kendini kandırıyordu. Sonunda dayanamayıp yukarı çıktı yeniden. Kendini bir yığın insanın bulunduğu mekanına doğru teslim etti. Eline çarpan ilk içki şişesinden, cinsine dahi bakmadan bardağına doldurdu. Barın arka kısmına doğru geçmeden önce barmenine emir yağdırmaya başladı. ‘‘ İşine odaklan. Önüne gelenle iş pişirmek için değil, sadece biraz işine odaklanmayı dene Jake. Biri beni sorduğunda da çağır. Ama önemliyse. Nerede olduğumu biliyorsun. ’’ Huysuzluğu yine üstündeymiş gibi önemsemeden söylemişti bunları. Gerçi söyledikleri umurunda da değildi ya. Ne dediğini, ne yaptığını kendide bilmiyordu. Bildiği tek şey hala kafasında olan adamdı. Lanet olasıca, bitmek bilmeyen aşkı, Charles. Gözüne herhangi bir av yakalayamaması da canını sıkmıştı doğrusu. Eğlenecek bir adam bulamadığı zaman işte o kafasına daha ağır yükleniyordu. Daha çok eziyet ediyor, daha çok kullanıyordu onu.

    Yavaşça koltuğa bıraktı kendini. Kızıl saçlarını elindeki kalemle topladı ve gevşemeye çalıştı. Gözünün önüne düşen bukleleriyle oynadı birkaç saniye. Sonra içkisine uzandı ve gözlerini yumarak, kendini içkisine teslim etti. Onu aklından götürmesini, çok çok uzaklara savurmasını diledi yine. Kim bilir, belki savururdu. Ama eskiden daha kolaydı bu. İçkiye yeni başladığı, yeni yeni alışmaya çalıştığı dönemlerde Charles’ı bir anda sarhoş olarak kafasından atabiliyordu. Ama şimdi, içkiye ve daha nice pisliğe alışan bedeni bunu zorlaştırıyordu. Charles onun hayatının içine etmişti resmen. Evet, aynen böyle yapmıştı. Ondan nefret dahi edemiyordu kızıl cadı. Ona beslediği aşk, gözünü öyle kör etmişti ki ondan nefret etmek dahi değil ona kıyamıyordu bile. Ne kızabiliyor, ne nefret edebiliyor, ne de onu düşünmeden edemiyordu. Derin bir iç çekti. Gözlerinden akan birkaç damla yaşı elinin tersiyle sildi. İçkisinden bir yudum daha aldıktan sonra barmeninin sesiyle irkildi. ‘‘ Hey Desdemona, bir misafiriniz var. ’’ Misafir mi? Desdemona’yı görmeye kim gelirdi ki? Ondan haz eden pek kimse yoktu açıkçası. Nadir dostları vardı. Barmeninin yüzüne dahi bakmadan konuştu. ‘‘ 5 dakika içinde geliyorum Jake. Gidebilirsin. ’’ Barmenin ayak seslerini duyduğunda koltuktan kalktı ve sırtını dikleştirdi. Yüzüne son bir kez baktı. Akan makyajını temizledi ve saçlarını bir kez daha topladı. Yüzüne her zaman ki sahte gülümsemesini ekleyerek içeri doğru yürüdü. Gördüğü yüz onu mutlu etmişti doğrusu. Ne kadar uzun süre olmuştu kim bilir onunla görüşmeyeli? Ne kadar zaman geçmişti kim bilir. Ah James… diye geçirdi içinden. Kim bilir onun hakkında ne düşünüyordu. O kadar hayırsızdı ki, onu en son ne zaman gördüğünü bile hatırlamıyordu. Mahcup bir şekilde gülümsedi. Elinde değildi ama yaptı bunu. Yavaşça onun yanında doğru yürüdü kızıl cadı. ‘‘ James. ’’ Kendine engel olamayıp sıkıca sarıldı eski dostuna. Geri çekildi ve yine mahcup bir şekilde konuştu. ‘‘ Üzgünüm, gerçekten. Seni çok özlemişim. Nasılsın? ’’ gülümsedi kızıl cadı. Gerçekten, mutlu olmuştu. Yıllar sonra, bir dostuna kavuşması onun için gerçekten paha biçilemezdi. Ve Charles’ın aklından çıkıp gitmesi de onu mutlu edecekti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
James Lyer Vigoureux
Baş Seherbaz
Baş Seherbaz
James Lyer Vigoureux


Gerçek Adı : Necdet
Kayıt tarihi : 05/10/10
Mesaj Sayısı : 143
Mücadele Tarafı : Aydınlık...
Belirgin Özellikleri : Cesur, Akıllı, Centilmen
RP Sevgilisi : Freya Artemis Vigoureux

Küçük bir mutluluk ve biraz da umut.  Empty
MesajKonu: Geri: Küçük bir mutluluk ve biraz da umut.    Küçük bir mutluluk ve biraz da umut.  Icon_minitimeC.tesi 13 Kas. 2010, 23:47

Zamanın tüm güzel anlarını dört duvar arasında geçirmeye başladığından beri bazen mesleğine sitem ediyordu. Bir zamanlar en güzel dakikalarını geçirdiği mesleğinden şimdi sıkılması doğrumuydu bilmiyordu ama masa başında oturmaktan sıkıldığı kesindi. Bazı dostlarını, arkadaşlarını görmeye bile fırsat bulamıyordu. Zamanında dostlarının yanına gitmek için bir sürü dosyayı önce halletmesi gerekmiyordu. Sıkılmıştı, elindeki kalın dosyaları masanın üstüne fırlattı ve ayağa kalktı. Bugün görmek istediği birkaç dostunu ziyaret edecek özlem giderecekti. Asasını çıkardı dosyaları güzelce topladı ve dolaba yerleştirdi. Özenli olmayı her zaman sevmişti. Yürüdü ve üzerine siyah pelerinini aldı, tam kapıdan çıkacaktı ki kravatın boğazını sıktığını hissetti ve onu da çıkardı. Bir büyü ile onu da karşı köşeye güzelce yerleştirdikten sonra çıktı odasından. Koridorda yürürken bile ferahladığını hatta kendini daha iyi hissettiğini biliyordu. Ayakları daha hızlı hareket ediyordu eklem yerleri harekete geçmişti, sandalyesinde otururken çöken omuzları şimdi dikleşmişti. James paslanıyor musun sorusunu her kendine sorduğunda cevap alması aynada geçleşmeye başladığından beri sahalara geri dönmek istiyordu. Eskilerden bir dostuna gitmeyi planlıyordu ama kime gideceğini kestiremiyordu.

Çok dostu vardı bazıları ile sanki asırlardır görüşmüyordu ama en özlediklerinden biri aklına gelmişti bile hafif bir tebessüm ile ona sürpriz yapmanın güzel olacağını düşündü. Hızlı hareketlerle bakanlıktan çıktı, dışarıya çıktığında aldığı ilk nefes hayatta olduğunu hissettirmeye yetmişti. Hızlı ilerleyen adınlar son bulduğunda yürüyüşün yerini asa almıştı. Sevmediği bir yerdi indiği sokak belki kötülükleri ile adlandırılan bu yola ne zaman gelse eski günlerini hatırlıyordu. Ama bu yola geldiğinde aklına gelen ilk şey Nemesis bardı. Süper bir dost’a sahip sayıyordu James kendini ve uzun zamandır görmediği dostuna bir merhaba demek ve onun eşsiz içkilerinden bir kadeh içmek için ilerlerken birçok bakışın kendine döndüğünü görebiliyordu. Tanınmak iyi bir şeydi ego bakımından herkesin istediği bir şeydi ama böyle bir sokakta tanınmak hiçbir büyücü tarafından istenmeyecek bir şöhretti. İlerleyen adımlar eşliğinde asasını da hazır tutuyordu, böyle bir sokakta başına neler gelebileceğini önceden kestiremezdi. Bara yaklaştığında yüzüne bir tebessüm yerleşti. Dostunun onu nasıl karşılayacağını merak ediyordu, içeriye girdiğinde her zamanki doluluğu gördüğünde şaşırmadı James. Yavaş adımlarla masaları geçerek bara ilerlerken etrafına da bakmayı ihmal etmiyordu yıllardan gelen bir alışkanlıktı.

Bara geldiğinde karşısındaki barmene “ Desdemona nerede acaba?” diye sordu adam önce James’i süzdü daha sonra ağır adımlarla arka tarafa doğru giderken James bakışlarını arkasında kalan kalabalığa çevirdi. Birçok insan yine içkilerini bitirmiş bazıları bardaktaki son içki damlacığını bile içmeye çalışıyordu. Arkasından gelen ses ile James oturduğu bar koltuğundan hemen ayağa kalktı. Değişmemişti aynı güzelliğe sahip dostu ağır adımlarla James’e yaklaştığında kollarını açmak istemişti ama bekledi. Kırılmıştı sanki ona hiç aramadığından dert yakınabilirdi ama dostuna kırılamazdı onu görmenin sevinci ile bekledi ama Desdemona sarıldığında yüzüne gülümseme yayıldı. James’te sarıldı dostuna özlemle, birbirlerini bıraktığında James dostunu şöyle bir süzdü. “Neden üzgünsün hayırsız dostum? Bu arada ben iyiyim, senin o mükemmel içkilerin eşliğinde eşi benzeri olmayan sohbetlerinden tatmaya gelmedim” gülümsemesi yüzüne yayılırken dostuna bakmaya devam ediyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Desdemona Kælgrad
Nemesis Bar Sahibesi
Nemesis Bar Sahibesi
Desdemona Kælgrad


Gerçek Adı : Ecc.
Kayıt tarihi : 30/10/10
Mesaj Sayısı : 21
Mücadele Tarafı : Kafasının güzel olmasını sağlayan herşey.
Belirgin Özellikleri : Bağımlı, kaltak, şehvetli. Bu kadar kaltaklığa rağmen duygusal.
RP Sevgilisi : Charles onun tek aşkı. Ama önüne gelenle yatıyor. Kendine güvenen biri varsa neden olmasın. Arıyor işte.

Küçük bir mutluluk ve biraz da umut.  Empty
MesajKonu: Geri: Küçük bir mutluluk ve biraz da umut.    Küçük bir mutluluk ve biraz da umut.  Icon_minitimePaz 14 Kas. 2010, 21:47

    Yıllar ondan hiçbir şey almamıştı. Hala aynı derecede sevecen, centilmen ve yakışıklıydı. Eski dostunu görmek Desdemona’nın içinde yıllar sonra mutluluğu ve huzuru uyandırmıştı. James, onun için yıllardır bambaşka bir yere sahipti. Hem sırdaşı, hem dostuydu. Kardeşi denecek kadar yakındı ona. Tüm sırlarını bildiği kadar, onu en iyi anlayan kişiydi James. Güvenebildiği, belki de tek insan… Ona karşı sadık ve bir o kadar da iyi davranan tek insan… Evet, James onun için bir kardeş kadar yakındı ona.

    Söylediği sözler, cadının yüzünde gülümsemeye neden olmuştu. Barmenine doğru döndü. ‘‘ Sen öbür tarafa dönebilirsin. Bu tarafa da mümkünse kimseyi alma. ’’ Jake’e fazla sert davranıyordu bugün. Ama umurunda değildi. Yaptıklarından sonra hak ediyordu. İşine pek önem vermeyip bazen barı boş bıraktığı oluyordu. Sırf kadınlara olan açlığı nedeniyle umursamıyordu dünyayı. Ve Desdemona bundan nefret ediyordu. Her ne kadar kendide aç adamlara yem olsa da. Ama bunları kasıtlı yapıyordu. Yani, en azından bilinçsizce yapmıyordu. Gerçi buna kim bilinç derdi ki? Charles’dan sonra aklı başında kalmış mıydı? Hayır. Onun gidişinden bu yana aklı başında değildi. Hiç mantıklı şeyler yapmamıştı. Aptallığına yenik düşmüş, tamamen kendini batırmıştı. Tanınmış, üne sahip olmuştu barıyla, yaptıklarıyla, hayatıyla… Ama bundan hiç memnun değildi. İnsanların gözünde ne olduğu onu mutlu etmiyordu, hem de hiç. Kendi iç dünyasında düştüğü bataktan çıkamıyordu. Her geçen gün kendini kaybedişi onu daha da çaresiz, daha da berbat kılıyordu. Ruhunu daha da kahpeleştiriyordu. Kirlenen bedeni, her geçen gün daha da kirleniyordu belki de. Nedeni neydi? Kimin uğrunaydı? Koca bir aptal için. Onun için… Ona aptal diyordu ama kendi de aptaldı. Ve belki de ondan daha da aptal.

    Gözlerinin boşluğa takıldığını ve James’ın ona baktığını bile fark etmemişti. O kadar derin düşüncelere dalmıştı işte. Arkadaşının sesiyle bir an irkildi. Kendini toparlamayı umarak sahte gülümsemesiyle James’e döndü. ‘‘ Yine dalmışım, mazur gör beni James. Madem sohbet etmeye geldin o zaman uzun bir gece olacak. ’’ Daha içten gülümsemeyi denedi cadı. ‘‘ Ne alırdın bakalım? Geceye ne ile başlıyoruz? Ve bu arada Freya nasıl, bana her şeyi anlatmalısın. ’’ Merak ediyordu, evet. Bir daha derin düşüncelere dalmamak için arkadaşına odaklanmalı ve unutmalıydı…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
James Lyer Vigoureux
Baş Seherbaz
Baş Seherbaz
James Lyer Vigoureux


Gerçek Adı : Necdet
Kayıt tarihi : 05/10/10
Mesaj Sayısı : 143
Mücadele Tarafı : Aydınlık...
Belirgin Özellikleri : Cesur, Akıllı, Centilmen
RP Sevgilisi : Freya Artemis Vigoureux

Küçük bir mutluluk ve biraz da umut.  Empty
MesajKonu: Geri: Küçük bir mutluluk ve biraz da umut.    Küçük bir mutluluk ve biraz da umut.  Icon_minitimePerş. 18 Kas. 2010, 21:21

Zaman insanlardan ne çok şey alıyor, bazen saçlarından anlıyorsunuz aldıklarını, bazense yüzlerdeki her santimine işlemiş küçük çizgilerden. Ama götürmeyeceği bir şey varsa yılların en sert rüzgârının o da dostluk ve arkadaşlıktı. Bu olgular bedeni sardığında hiçbir rüzgâr zarar vermiyordu insana yâda unutulmuyordu dost ile geçen bir iki dakika. Kader insanları belli bir yerlere sürükleyebilirdi ama dostlar ve arkadaşlar hep bir yerlerde sadece beklerler ve orada oldukları bilinirdi. James dostuna bakmaya doyamıyordu gözlerinde gördüğü hatıralarda kaybolurcasına eski günleri yâd ediyordu. Yüzüne baktığı kadını tanıyordu her zerreciğine kadar değişmeyen, eski günlerdeki aynı sıcakkanlı ve dostane yaklaşımı ile dostluğunu sunduğu güzel kalpli Desdemona idi karşısındaki.

Zaman ondan alacaklarını almış ama bıraktığı şeyler üzerine yoğunlaşmış ve onlardan her zaman için yeni dersler çıkarmış gibi gözüküyordu. Barındaki ince değişiklikleri sadece James fark edebilirdi ayrıca Desdemona da bazı değişiklikler göze çarpıyordu. James konuşurken dalmıştı, uzaklara ücra köşelere belki ama onun bu halini görmek James’i üzüyordu. Belki gecenin ilerleyen saatlerinde dostunun üzüntülerini paylaşmak isterdi ama şimdi onu görmenin sevincini yaşıyordu. “Bu harika geceye her zamanki güzel karışımın ile başlamak isterim ayrıca bu gece senin başını şişirebilirim baştan söyleyim” oturduğu sandalyede dostuna sırıttı. Ne kadar zaman geçmişti veya ne kadar zamandır bu güzel kadının yüzünü görmüyordu. İşlerinin yoğunluğu hakkında her zamanki yakınmalarını ona dile getirmeyecekti sadece biraz dertleşmeye hatta birazda eski günleri yâd etmeye gelmişti. Karısını sorduğunda James’in gözlerinin güldüğünü belki hissetmişti evlilikleri her zamanki güzelliği ile devam ediyordu. Hatta daha güzel anlar dakikalar hatta saatler geçiriyorlardı.

Dostunun bu duruma sevineceğinden emindi ve içkiler hazırlanırken James söze başladı “Freya ile mutluluğumuz devam ediyor bu arada zaten teyzeydin ama ikinci bir teyzeliğe hazır mısın?” James Desdemona’nın yüzündeki şaşkınlığı görmek istiyordu yıllardır görmediği dostuna her şeyi, her güzel anıyı, olayı baştan aşağıya anlatıp güzel sohbet etmek istiyordu. Sabırsızdı belki ama dostunun yanında olmanın vermiş olduğu rahatlıkla kendini şanslı hissediyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Küçük bir mutluluk ve biraz da umut.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Mutluluk ve Huzurun Bahçesi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Fiendfyre :: Çeşitli Bölgeler :: Knockturn Yolu :: Nemesis Bar-
Buraya geçin: