Facundo Masi Zelenka Ravenclaw VI. Sınıf
Gerçek Adı : Uçan İtaLyan [Gky] Yaş : 32 Kayıt tarihi : 16/01/11 Mesaj Sayısı : 18 Mücadele Tarafı : Karanlık Belirgin Özellikleri : Maça AS tutkusu..
| Konu: Facundo Masi Zelenka Paz 16 Ocak 2011, 11:43 | |
| Oyuncunun Adı: Gökay
Oyuncunun RP Deneyimi: 3 yıl oldu sanırım.
İstenilen Sınıf: VI.Sınıf
Karakterin Tam Adı ve Soyadı: Facundo Masi Zelenka
Karakteristik Özellikleri:Soğuk, etkilemeyi seven, inat ve kibir..
Sevdikleri:Karanlık yandaşları, kendim ve ailem.
Sevmedikleri:Megalomanlar, pırasa..
Örnek Rol Oyunu;
- Spoiler:
Dün akşam azraillerin, şeytanların gözlerinin ardında kalan hislerimi kırmızı bültenle her delikte aranan katile armağan ettim. Böyle zamanlarda hep beynimde birşeyler kırılganlaşır. O sıralarda hisler gizliliğini bırakıp gerçek birer özne olurlar. Zihnime karlar yağıyor Tanrım! Rengini elma şekerinden alan günlerim aklımı kurcalıyor. Portakalın kabuğundan ayrılması portakala nasıl acı veriyorsa aynı durumlara düşüyor gibiyim. Genç yaşta isteksiz yüzüm, kalabalıklara manevra atıp düzgün bir çalımla giriyor kadraja ve aniden gözlerim, evet onlarda durumuma üzülüp kararıyorlar. Nasıl bir stratejinin içindeyim bilemiyorum. Tek bildiğim bunu papazların dahi çözemeyeceği. Karanlık sokaklarda izini seri kaybettiren biri olmak kolay görünen bir iş olmadı haliyle. Aynı semtin sıra sıra dizilmiş çakıllı sokaklarında kinle süslenmiş davetiyeler yolladık iki uğursuz adrese. Sürü sürü karıncanın katil sıkıntıları, ve de herkezi kaçıran arsızlıklarımız tüyü bitmemiş çocuklara korku salıyordu. Patlamaya hazır volkan gibi köşe başlarında duruşlarımıza ne demeliydi? Hayata karşı rest çeken korkusuz şeytanlar iyi bir lakapmıydı? Yok hayır bize bir lakap yetmez. Birçok lakap hakediyor bu bedenler. Herşey kırılırdı hani, ortamı bir zehir alırdı. O anda varoş bir restorantın paslı kartviziti miğdemizi bulandırıp perişan ederdi hepimizi. Elma şekerlerini çok idealist buluyorum nedense. Manyaklığımdan olsa gerek. Zihnime aniden parça parça yağmurlar yağdı. Buda zamanı dolduğunda dinecekti nasıl olsa. Yazık bana! Kontrolünü kaybeden yırtıcı bir sırtlan gibiydim. Hayatımın el frenini çekmeyemi çalışıyorlar aman tanrım. Toslamaya yer aradım yaptıklarımın duvarlarında. Sade ve acıtmayan bir toslama olmayacaktı emindim. Hayır! O gömleğimin üzerindeki kırmızı sular bana ait değil diyaloğunu hep tekrarlamakta baygın bir duruma sokuyor beni. Romantizm tarafımda yok değil tabi. Aşklarada yer verebilen biriyim oysa. Ürpertici açılış muhabbetlerinden sonra vicdanların süper bir cesaretle ortaya atıldığı büyük patlamadanda eski bir yürektim ben. Paha biçilmez bir yürek, zararlı bir zihin, kaydadeğer tasarımların üstünde bir karakter herşeye değer bu sıkışık dünyada. Unutulmuş acılar taze olanların gölgesinde hani. Enerjisi yüksek anılar sayesinde yürüyorum dar yerlerde. Kendimi yazıp yazıp okuyorum bugünlerde. Eskileri tekrar gözden geçiriyorum. Ortalama yaşam süresini kısaltıyorum bilinçli bilinçli. Yoksa ben bir canimiyim. Hayır hayır ben kanı bozuk şımarık zihinlere bir serikatilim. Dedim ki zihnime; Ne gerek var bu kadar laf cambazlığına. Hızlı hızlı artan yüzlerce kainat kavramlarının tam ortasında sadece zaman azalır..
| |
|