Claudia Amy D'Alone Gryffindor VII. Sınıf
Gerçek Adı : Ezgi. Yaş : 30 Kayıt tarihi : 03/10/10 Mesaj Sayısı : 324 Mücadele Tarafı : Gryffindor's Boulevard Belirgin Özellikleri : Yardımsever ve hoşgörülü. Canını sıkarsan sinsi ve açık sözlü. İşte Claudia bu. RP Sevgilisi : Yok. Olmasın da. İstemez.
| Konu: Claudia D ' A L O N E Paz 10 Ekim 2010, 15:26 | |
| Haber~
Nedir Bu Karmaşa? Cevapsız Sorular? Bakanlık son zamanlarda sergilemeye çalıştığı soğukkanlı tavrını sonunda kaybetti. Sihir Bakanının düzenlediği basın açıklamasında, Gelecek Postası muhabirinin Bakana yönelttiği sorular Sayın Sihir Bakanını oldukça terletti. Sorular karşısında cevapsız kalan Bakan, hala bir açıklama yapmadı. Ki bu durum, benim tarafımdan beklenen bir olaydı. Bakanlık, her ne kadar saldırıları, yağmalamaları ve Muggle dünyasındaki karışıklıkları göz ardı etse de, bu oyunu daha fazla sürdüremedi. Peki beklenen ne? Daha fazla ölüm ve acı mı? Bakanlık kimlerin arkasını kolluyor? Peki bu konuda ne tür önlemler alındı? Size soruyorum Sayın Bakan; Toplu Atadam ölümlerinin neden üstüne gidilmedi? Birdenbire ortadan kaybolan hayaletler neden geri gelmedi? Esnaf neden kepenkleri açamıyor? Neden güya kaza eseri ölen Sanatçı Temsilcisinin ölüm nedeni araştırılmayıp, halk tarafından bu kadar merak edilirken, yine sorular cevapsız bırakıldı? Sihir Dünyasının Cadı ve Büyücüleri bu durumdan çok endişeliler. Her gün yaşanan saldırılar, kaçırılma olayları ve Ruh Emicilerin itaatsizliği, işleri içinden çıkılamaz bir duruma getiriyor. Öyle ki Ruh Emiciler, kendilerini yöneten birime baskınlar düzenlemekte. Bir an önce Sihir Dünyası halkının kafasındaki soru işaretleri giderilmeli ve sorular tatmin edici bir şekilde cevaplanmalıdır. Yoksa Sayın Bakan, hiç birimiz bu dünyada kalıcı değiliz... Saygılarımızla...
~Giriş ~Gelişme. Basın Ofisi.
Kafasını kaldırıp yazdıklarına son kez göz gezdirdi. Bu yazı yüzünden başı belaya girecekti kesin... Ama ne olursa olsun yazmalıydı bunları. Belkide kardeşini kurtarabilmenin tek yolu buydu. O uğursuz günden geriye tek kalan hatıralarıydı. Derin bir iç çekti. Mürekkebin kokusu boğazını yakarken, sigarasından bir nefes daha aldı. Her şey bu kadar karmaşık olmak zorunda mıydı? Gözleri masanın üzerinde duran zarfa kaydı. Hah! İronik... O bakanlık hakkında ileri geri konuşur, yazarken, Bakanlık ona üstün başarı belgesi veriyordu. Bu besbelli Artık Sus payıydı. Kendini tutamayarak histerik bir kahkaha attı. Uzun soluklu kahkahası, öksürük nöbetine sarınca, gözlerindeki ışıltının yerini derin bir hüzü aldı. Ve sanki, mutluluk hiç orda olamamıştı. O bu kadar sigara içer miydi? Bir dakika. O sigara içer miydi? Bir hastalıklı kahkaha daha. O sigara içmezdi. Artık günde üç düzineye çıkan sigara onu öldürmeye başlıyordu. Ama çare yoktu. Beş ay önce yaşama sevincini kaybetmişti. Kardeşini. Geceleri çığlıklarını duyuyordu. Kan ter içinde uyandığında evin içerisinde dört dönüyor, bir şey bulamayınca, yine sigara ve şarapta kaybediyordu ruhunu, bedenini, acımasız gerçekleri. Mahzende kalan son şarapları da tüketmişti. Yenilerini sipariş etmesi gerekiyordu. Yoksa ne kabuslarından ne de umutsuzluğundan kurtulamayacaktı. Evet, onun umutları şarapla alevleniyordu. Acımasız gerçeği kafasından atmasına yardımcı oluyor, ona bir aile şefkati gösteriyordu. Tozlu ofisinde havada uçuşan iri tüyler, pencereden giren soğuk rüzgarın perdeyi ara sıra hareketlendirmesi... Koltuğunda yayılıp başını geriye attı. Uzun ince parmaklarının arasına sıkıştırdığı sigarasından bir nefes daha alacakken, kapının ardından sesler duyuldu. Julié; ''Beyler lütfen o burada değil...'' Patırtılı sesleri de duyduktan sonra onu bekleyen şeyin ne olduğunu anlamıştı Claudia... Sakince sigarasını söndürdü ve sandalyesinde doğruldu. Saçlarını başının gerisinde klipsli bir tokayla tutturdu. Ayağa kalktı ve asasını akçaağaç kabından çıkardı. Ellerini arkasında kavuşturdu ve içeri girenleri beklemeye koyuldu. Kapı gürültüyle açıldığında ''Haklısın burada değilmiş...'' Saçları geriye doğru taranmış, onbirinci yüzyıldan kalma bıyıkları olan, sünepe tipli bir adam Amy'e doğru hızlı adımlarla yaklaştı. Amy yüzüne yapıştırdığı yalancı gülümsemesiyle adama; ''Hoşgeldiniz, bir şey içer misiniz?'' Adam duyduğu sözler karşısında yavaşladı ama sonra yüzünde sinsi bir gülümsemeyle devam etti; ''Buraya Sayın Bakanın talimatlarıyla gelmiş bulunuyoruz. Kendisi hakkında asılsız haber yayınladığınız için tutuklanmanız talep edildi.'' Amy yine kahkahalara boğuldu ve sözler ağzından zorlukla çıkabildi; ''Hahah, ben de öyle düşünmüştüm bayım, ama korkarım bugün bunu yapamayacaksınız.'' Gülümsemesi birden yokoldu ve arkasında beklettiği asayı hızla salladı. Sözleri söylerken, koyu renk saçları bir renk cümbüşüyle dalgalandı. ''Carpe Portus!'' Birden şöminedeydi. İçerdeki görevlilere hafifçe eğilerek selam verdi ve birden alevlerin arasında kayboluverdi. İçinden; ''Yoldaşlık karargahına...''diye geçirdi. Gözlerini açtığında şömineden dışarı fırladı. Kendini karşısındakinin kollarına bıraktı. ''Sevgilim...'' Aşığının şefkatli kollarıyla buluştuğunda gülümsüyordu.
Sonuç~ Yoldaşlık Karargahı.
Gece tüm ihtişamıyla lanetlerken Claudia'yı gözlerinden süzülen yaşlar, kahverengi saçlarını nemlendirmişti. Hava keskin bir soğukla beraber, nefes kesen bir güzelliğe sahipti. Bahçede yankılanan baykuş sesleri ortama büyülü bir hava katıyordu. Karargahın uçsuz bucaksız binası, taş duvarların arasından süzülen rüzgarın sesiyle inliyordu. Bahçede, sanki taşa dönüştğrğlmüş bir çocuk gibi gülümseyen, yontulma bi heykel duruyordu. Karanlığın İyilik olduğu nerede görülmüştü? Duyulmuştu?İki yıl önce her şey değişmişti. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktıi biliyordu bunu Claudia. Anlamak çoğu zaman zor gelse de, acı gerçek tüm zihnini kapladığında, çaresiz kabul ediyordu kaderini. Yine de acı çekmesi gerekenler vardı! Beyninde dönüp dolaşan türlü entrikaları zorla bastırıp, Gece'ye döndü yüzünü. Öfkenin ve endişenin fink attığı koyu renk gözlerini karanlık gökyüzüne çevirdi. Bir süre donuk bakışlarıyla süzdü uçsuz bucaksız, büyüleyici karanlığı. Ardından iç cebindeki küçük hançere yöneltti uzun ve biçimli ellerini. Duygusuz bir şekilde baş parmağına küçük bir kesik attı. İçinden yükselen öfke, parmağından akıyordu şimdi. Sol gözünün kenarı hafifçe seyirdi ve gözlerini ayaklarının dibinde duran, solmuş kahverengi yapraklardan taprağı görünmeyen zemine dikti. Derin bir şekilde soluyordu geceyi. Sol elinin baş parmağını kaldırdı ve yavaşça sıktı. Bir damla kan küçük ama derin sıyrıktan usulca süzüldü ve toprağın üzerindeki yapraklardan birine damladı. Parmağını kaldırdığında koyu renk kanı parıldıyordu ay ışığıyla. Gözlerini ve dudaklarını kapadı sertçe. ''Yemin olsun Karanlık Lord, kanım senin olmayacak. Ben senden değilim.'' diye öfkeyle tısladı. | |
|
Seçmen Şapka Seçmen Şapka
Kayıt tarihi : 22/06/10 Mesaj Sayısı : 123 Mücadele Tarafı : Hogwarts.
| Konu: Geri: Claudia D ' A L O N E Perş. 14 Ekim 2010, 21:07 | |
| | |
|