|
|
| Beklenmeyenler. | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Freja Feodora Slytherin VI. Sınıf
Gerçek Adı : Ecc. Kayıt tarihi : 29/10/10 Mesaj Sayısı : 236 Mücadele Tarafı : Floja. Belirgin Özellikleri : Başına buyruk, sürtük ama duygusal. RP Sevgilisi : Uriel, eşek sevgilim.
| Konu: Beklenmeyenler. C.tesi 30 Ekim 2010, 22:54 | |
|
Freja Feodora x Uriel Valtieri.
Huzursuzluk… Bedenimi kaplayan buydu. İstemsizce bir o yana bir bu yana dönüyordum yatağın içinde. Uyku mu? Hayır, bulamıyordum onu bu gece. Düşüncelerim beynimi esir almıştı. Bunun için girmiştim ya yatağın içine. Aklımda dönüp duran sorulardan kurtulmak için. Kendimi birkaç saatliğine de olsa tatlı bir uykunun kollarına bırakmak için. Ama olmamıştı işte. Kurtulamıyordum. Rahatlamak adına kendimi Roma denen bu şehre atmıştım değil mi? Ama ne Roma, ne havası, ne güzelliği ne de başka bir şey. Hiçbir şey beni esir alamamıştı bu şehirde. Kafamı yönlendirememişti bir şeye. Kafamdaki düşüncelerden kurtaramamıştı beni. Koca bir aptallık uğruna gelmiş gibiydim. Neyime yaramıştı tatil benim? Hiçbir şey. Ah, hayır. Sadece bir kere yaramıştı. Geçen gece sabahladığım bardaki çocuk… Gayet iyi vakit geçirmemi sağlamıştı. Bundan hoşnut kalmıştım. Ama şu son 2 gündür hiçbir şey beni memnun etmiyordu. Kafamı dağıtacak bir şey bulamıyordum. Gezdiğim sokaklar, girdiğim barlar, tanıştığım erkekler hayır. Beni memnun etmiyordu hiçbir şey. Neye ihtiyacım olduğunu biliyordum aslında. Veya neden olduğunu… Konuşacak birine. Sıkılmadan saatlerce konuşacağım ve beni gerçekten anlayacak birine ihtiyacım vardı. Kardeşime? Hayır. Özlemiştim aslında ama bilmiyordum işte. Onunla konuşmaya, içimi dökmeye her zaman alışkındım. Ama bu sefer farklıydı. Bu sefer gerçekten farklı birine ihtiyacım vardı. Gerçekten farklı ve özel olacak birine. Bu bir erkek mi olmalıydı? Kim bilir. Beni her yönden memnun edecek biri olmalıydı bu. Kesinlikle, öyle olmalıydı. Aslında Uriel’ın yokluğunu hissettiğimi itiraf etmeliydim sanırım. Neredeydi? Veya ne yapıyordu? Gerçekten onu ulaşmalıydım. Ama bir yolunu bulamıyordum sanki. Ya da bulamaktan kaçınıyor muydum? Ben mi? Onunla birbirimizi tamamlıyorken bundan kaçmak gerçekten garipti ama… İşin içine duygusal yanımda giriyordu bazen. İşte bu yüzden arada bir kafama girdiğinde çekimserlik bedenimi esir alıyordu. Ve biraz da tutku…
Kim bilir kaçıncı dönüşümdü bu yatağımda. Ah, lanet olsun. Uyku denen o şeyi bulamayacaktım bu gece emin olduğum tek şey buydu. Cevaplayabileceğim tek şeyde. Derin bir iç çekisin ardından istemeyerekte olsa doğruldum. Gözlerimi bedenimde gezdirdim bir kez. Siyah geceliğim üstüme yapışmıştı sanki. Sıcaklık bedenime yayılmıştı kusursuzca. Saçlarımı sağ boynuma doğru aldım yavaşça. Çıplak ayaklarım yere temas ettiğinde sersem adımlarla ilerledim odanın içinde. Elime gelen ilk içki şişesini kaptım. Ne olduğu umurumda bile değildi. Sadece beynimi uyuşturup beni uykuya teslim etmesi için kadehlerce içebilirdim. Doldurduğum bardağı elime alıp küçük bir yudum aldım. Sert içki boğazımı yakıp mideme doğru ilerliyordu. Kanıma geçip beni uyuşturmasını istiyordum hemen. Ama nafileydi. İçkiye alışık bünyem varı bir nevi. Sersemce sırıttım. Elimde içki bardağıyla birlikte yatağımın üstüne geri oturdum. Ne yapıyordum şimdi? Hemen sarhoş olup sızacak mıydım? Yanılıyordum.
Düşüncelerim beynimi yeniden esir almaya başlarken pencereden gelen tıkırtı sonucu gözlerim oraya odaklandı. Lanet olsun. Gecenin bir vaktinde bu aptalca tıkırtıda neyin nesiydi? Odaya birinin girecek hali yoktu ya. Gerçekten lanet olsun. İçki bardağını masanın üstüne bırakıp sersem adımlarla pencereye doğru yöneldim. Hiç düşünmeden açtığım pencrenin ardında duran yüz beni şok etmişti. Şok mu? Aslında şokla karışık bir sevinçti bu. İçeri girmişti. İşte o an sersemce adını haykırmıştım. ‘‘ Uriel! ’’ Kafamdaki her şeyi bir kenara atıp resmen boynuna atlamıştım. Bu halimle? Lanet olsun o kadar berbat görünüyordum ki. Kim bilir ne haldeydim. Siyah bir gecelik, üstüme yapışmış bir vaziyette. Kızıl saçlarım darmadağın ve belime kadar sersemce süzülüyorlardı. Ve yüzümde kalan yarım yamalak makyaj izleri olabilir miydi? Lanet olsun gerçekten berbattım. Kollarından tutup onu içeri çektiğimde ne kadar berbat olduğumu yine unutarak sormuştum sorumu. ‘‘ Sen, nerelerdeydin! Ve benim burada olduğumu nerden biliyordun? Ve üstelik bu saatte… ’’ Nefes almadan sormuştum sanki bunları. Karanlıkta yüzünü pek seçemiyordum. Ellerim yüzünde dolaşıyordu sadece. Öpmeli miydim? Ama hayır şimdi değildi. Önce biraz konuşmalıydık sonra onunla olabilirdim. Bu çocuk, beni gerçekten içinde bulunduğum her yerden alıp götürüyordu. Sanki başka bir diyara…
En son Freja Feodora tarafından C.tesi 13 Kas. 2010, 00:00 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Uriel Valtieri Slytherin VI. Sınıf & Yarı Vampir
Kayıt tarihi : 16/07/10 Mesaj Sayısı : 51 Mücadele Tarafı : Is it something i need?
| Konu: Geri: Beklenmeyenler. Cuma 05 Kas. 2010, 00:59 | |
| Gecenin bir yarısıydı. Saati unutmuş bir genç kan ter içerisinde Roma sokaklarında yürüyordu. Kimsenin ondan haberi yoktu. Kardeşi ortalarda yoktu. Annesi ölmüştü ve babasındansa nefret ediyor, onu öldürmek için hayatından vazgeçiyordu. Elinde asası üstü başı yırtık bir biçimde bir kokuyu takip ediyordu, belki de şu an ihtiyacı olan tek kokuyu... Vücudu yara içerisindeydi. Kanları vücudundan akarken hiçbirşey olmamışçasına yürüyordu amaçsız. Sonunda bir otelin önünde durdu. İsteseydi kızın yanına çıkabilirdi. Buna gücü yoktu ama yapacaktı, son bir gayretle kadının penceresine tırmandı olanca hızıyla. Aklında binlerce şey vardı, acılar üzüntüler. Kızın bağırışıyla tereddüt edip geri adım atmak üzereydi ki boynuna atlayan kızın sıcaklığı herşeyi unutturmaya yetnmişti. Sorular soruyordu genç kız, yapmamalıydı... Şu an istediği sadece unutmaktı, unutmak ve onun olmak. Bir anda hissettiğiyle kaçmak istedi kızdan evet yaraları vardı ve kadının kalp atışını duyuyordu kadının, nefesini, yaşamına dair ne varsa elindeydi şu an, bitirebilirdi... Kendini geri çekecek oldu, sonra vazgeçti. Şu an bir canavar değildi, olamazdı. Yüzünde dolaşan eli nazikçe tutup öptü ve parmağını kızın dudaklarına koydu susması için yalvarırcasına, hemen ardındansa olabildiğince nazik bir hareketle kadının belinden tutup kendisiyle beraber yatağa yatırdı hafifçe... Üç parmağını kızın alnına koyup yavaşça indirirken kızın şaşkın gözlerine bakıp sakince fısıldadı, "Huzur sözlerini son gücüyle söylemişçesine kapanmıştı gözleri. Güçlü olan yarı vampir, bayılmıştı... | |
| | | Freja Feodora Slytherin VI. Sınıf
Gerçek Adı : Ecc. Kayıt tarihi : 29/10/10 Mesaj Sayısı : 236 Mücadele Tarafı : Floja. Belirgin Özellikleri : Başına buyruk, sürtük ama duygusal. RP Sevgilisi : Uriel, eşek sevgilim.
| Konu: Geri: Beklenmeyenler. Cuma 05 Kas. 2010, 01:16 | |
| Bedeninde hissettiği şey huzurdu. Daha dakikalar öncesinde bunu bulamaz, bundan mahrumken şimdi… Tüm bedenini kaplamıştı bu duygu. Eline temas eden dudakların tatlılığı onu kendinden geçirmeye yetmişti bile. Dudaklarında hissettiği parmakların niyetini çözmüş ve sadece büyücünün gözlerine bakmayı denemişti. Nedenini anlamış, sessizliğe bürünmüştü genç cadı. Ne olduğunu anlamadan belinde hissettiği eller onu az önce uyumayı denediği yatağa nazikçe bıraktığında şaşırmıştı. Genç büyücü yanına uzandığında yüzünü ona çevirdi ve gördükleriyle şok oldu kızıl cadı. Genç büyücü derin ve bir o kadar da yorgun bir uykuya dalmış gibiydi. Bitkindi. Nedeni ise apaçık belli oluyordu sanki. Endişe duymamıştı bayılmasından. Nedenini bilmiyordu ama gereğinden fazla soğukkanlıydı… Gözleri yara izlerine kenetlendi adeta. Yer yer vücudunda ve yüzünde gördüğü kesikler kesinlikle kötüydü. Kimileri ise derin bir yaraydı. Elini yavaşça yanağındaki kesiğin üzerinde gezdirdi genç cadı. Neler olduğu içten içe içini kemirirken susmayı tercih etti o da. Yüzündeki yara izlerinde gezdirdi parmaklarını ve sadece sustu. Yavaşça, çok dikkatli bir şekilde genç büyücünün göğsüne doğru uzandı. ‘‘ Sana neler olduğunu bir bilebilsem. Yanında olabilsem… Sanki şuan bu yaptığım yetmiyor gibi… ’’ İstemsizce fısıldadığı kelimelerin ardından kendini genç büyüye doğru teslim etti sanki. | |
| | | Uriel Valtieri Slytherin VI. Sınıf & Yarı Vampir
Kayıt tarihi : 16/07/10 Mesaj Sayısı : 51 Mücadele Tarafı : Is it something i need?
| Konu: Geri: Beklenmeyenler. Cuma 12 Kas. 2010, 22:20 | |
| Genç cadının kokusu yeterince güzelken bir de Uriel'in diğer insanlardan fazla olan koku duyuları eklenince gerçekten muhteşem olmuştu. Yine de bir terslik vardı. Genç yaratığın yaraları vardı ve kana ihtiyaç duyuyordu. Kadının kalp atışlarını duyabiliyordu ve bu tehlikeliydi aslında, fakat o an birşey fark etti. Nabzı düzensizleşmişti, bu endişelendiğini yada heyecanlandığını gösteriyordu yada belki korkuyordu karşısındakinden. Hayır bunu istemezdi bölünmüş bir kişiliği olsa da bunu asla isteyemezdi. Özeldi genç cadı onun için kırılgandı, saf, temiz... Kendini kötü sansada o henüz masumdu. Gerçek kötülükle tanışmamıştı daha. Kanla, ölümle hiçbirini tanımıyordu daha, tanımamalıydı da, Freja masumdu onun için ve öyle kalmalıydı her daim. Lanet olasıca doğasını biliyordu genç cadı ve diğerlerinin aksine bundan korkmuyor, kahrolasıca bir yaratık olduğunu bile bile sevmeyi sürdürüyordu. Eşsizdi Freja, ismi gibi kendisi de mitolojik bir varlıktı adeta, bir tanrıça... Bu yüzden onun varlığıyla ehlileşiyordu vahşi olan, tıpkı şimdi olduğu gibi bir insan oluyordu, savaşırken acımasız, gözü pek ve güçlü olduğu kadar, zayıftı tanrıçasının huzurunda. İnce ruhlu, zayıf ve hatta aşık...
Kızın dudaklarından çıkan sözlerle şaşırmıştı, rüyamı görmüştü yoksa sevdiğinden duymuş muydu o sözcükleri? Herşeye rağmen daha fazla mı yanında olmak istiyordu yani? Kalbini bilmek mi istiyordu? Hissettiklerini hissetmek? Mümkün müydü? Bunca yıl boyunca o çok sevdiği kız kardeşiyle bile paylaşmamıştı hislerini. Aslında şimdiye dek yalnızca ona hep yardım eden tek kişiye açmıştı. Ursula'ya söylerdi yalnızca gerçekten ne hissettiğini dile getirebildiği tek kişi oydu. Birde bilen biri vardı ki yeri asla dolduralamazdı belki de. Üvey ablası Ophélia hep bilirdi kardeşini garip şekilde. Tanırdı kardeşini ve hep korurdu Uriel'i çocukluğundan beri. Yine de anlatabilir miydi Freja'ya da? Yapabilir miydi? Yıkabilir miydi duvarlarını? En azından bir yerden başlamalıydı. Bir eliyle cadının saçlarını okşarken diğer eliyle kızın elini kavramıştı. Dudaklarından dökülen sözlere kendi bile inanmıyordu evet ama söylemişti...
"Korkuyorum" | |
| | | Freja Feodora Slytherin VI. Sınıf
Gerçek Adı : Ecc. Kayıt tarihi : 29/10/10 Mesaj Sayısı : 236 Mücadele Tarafı : Floja. Belirgin Özellikleri : Başına buyruk, sürtük ama duygusal. RP Sevgilisi : Uriel, eşek sevgilim.
| Konu: Geri: Beklenmeyenler. Cuma 12 Kas. 2010, 23:03 | |
| Akıp giden zamanın önemi yoktu onun için. Önemli olan tek şey, kafasında ki tek düşünce şimdi göğsünde yattığı çocuktu. Evet, onun gözünde tatlı mı tatlı küçük bir çocuk. Gözünde tüm erkeklerden farklı bir yere sahipti Uriel. Üstelik, onunla ilgili tüm gerçekleri bilirken… Belki de tüm değildi, ama yine de onun ne olduğunu biliyordu genç cadı. Ve bundan korkmuyordu. Hem de hiç. Belki de şuan onun kanını arzuluyordu. Sadece bir kerecikte olsa onun kanını tatmak… Ama yine de kendine engel oluyordu Uriel. İşte Freja’yı ne kadar önemsediğini hissedebildiği bir diğer sebepte buydu. Uriel, onun için küçücük bir çocuk ve bambaşka bir şeydi. Adını koyamadığı hisler besliyordu aslında ona. Ama asla adını koyamazdı, koyamadı da genç cadı. Çok farklıydı onun için. Bir anda onu bambaşka bir diyara götürmüştü. Huzuru tattırmıştı ona. O saf ve temiz huzuru… Her geçen gün bitkin düşüp yaralanması, kan arzusu ve daha nice şeyleri bünyesinde barındırsa da Uriel’dan korkmuyordu Freja. Aksine ona haddi hesabı yapılamayacak bir derece de bağlıydı. Bu bağ o kadar eşsiz, o kadar kuvvetliydi ki kimse çözemiyordu. Belki de kendileri bile.
Saçlarında hissettiği eller onu huzura teslim etmişti. Sakin okşayışların eşliğinde gülümsemesi yüzünde ufak bir tebessüme neden olmuştu genç cadının. Gözleri birbirine kenetlenmiş ellerine odaklandı. Bir kez daha gülümsedi ve tatlı bir iç çekti. Gözlerini istemsizce yumdu ve bu anın tadına varmayı diledi. Ama o anda genç büyücünün dudaklarından dökülen kelimeler kulaklarında hayat bulduğunda durdu. Gözlerini yavaşça açtı ve düşündü.
Korkmak? Uriel… diye geçirdi içinden. Yavaşça doğruldu ve büyücünün gözlerinin içine bakmayı denedi. ‘‘ Korkma… Seni zorlamak istemiyorum ama… ’’ Sağ elini Uriel’ın saçları arasında gezdirdi. ‘‘ Bana her şeyi anlatabilirsin bunu biliyorsun. Sen benim bir parçamsın bunu da biliyorsun. Anlat bana, seni korkutan her ne varsa anlat. Bana zarar vermeyi falan da düşünsen de ben her şeye razıyım seninleyken bunları da biliyorsun. Ben yanındayım, daima da olacağım. ’’ Gülümsedi cadı bunları söylerken ve yavaşça eğilip ona küçük bir öpücük verdi. Sağ yanağını hafifçe okşayarak genç büyücüye odakladı kendini. Konuşması için…
| |
| | | Uriel Valtieri Slytherin VI. Sınıf & Yarı Vampir
Kayıt tarihi : 16/07/10 Mesaj Sayısı : 51 Mücadele Tarafı : Is it something i need?
| Konu: Geri: Beklenmeyenler. Paz 14 Kas. 2010, 20:54 | |
| Hissettiği dudakların yumuşaklığı emin olmasını sağlamıştı genç yaratığın. Ona güvenmeliydi... Anlatamasa da gösterebilirdi neler hissettiğini. Düşüncelere dalmış öylece bakıyordu uzaklara. O bir yaratıktı, vahşi, acımasız, öldürerek yaşayan bir yaratıktı. 23 senedir öyle yaşamıştı ölüme tutunmuştu o, ölü yanına. Ursula'nın ölümünün intikamını, en nefret ettiği adam olan babasına yardım ederek almıştı. Babası bilmese de, baba oğul öldürmüşlerdi tüm kurtadamları tek tek. Katletmişlerdi hepsini ve sonra Uriel tek tek kanları içmişti hepsinin teker teker. Ursula'nın akan her damla kanına karşılık bir deniz yaratmıştı onların kanından ve o kanlardan farkında olmadan Ursula'nın olmasını istemediği adam olarak doğmuştu saf, katıksız, acımasız bir yaratıktı artık o. Gecenin efendisinin çocuğuydu ve öyle davranıyordu herkese karşı, ölüm saçan gözü kara bir yaratık. Merhametsizce, zevk için öldüren, öldürdükçe güçlenen bir hilkat garibesi. 23 sene olmuştu bu böyle devam edip gideli henüz VI. sınıftaydı, Ursula hem hocası hem de hayatta herşeyini anlatabildiği tek varlıktı. 23 sene önce kopardılar Uriel'den en değerlilerinden birini, oda ölüme ölümle karşılık verme yolunu seçmişti. Belki de milyonları öldürmüştü kederiyle ırkının ne olduğunu ayırmadan ve sonra iki şey aynı anda olmuştu. Hem Ursula geri dönmüş hem de Freja'yı bulmuştu. Eşşiz olanı...
Peki nasıl olacaktı şimdi? Anlatamazdı ki başka birine. Sözcüklere nasıl dökecekti? Ne diyecekti ki hem? Milyonları öldürdüm ben, şimdiyse korkuyorum kaybetmekten seni. Seviyorum, hatta sanırım aşık oluyorum. böyle mi diyecekti? Diyemezdi... Sonra birden aklına geldi o söylemese de hala söyleyecek biri vardı. Evet o yapabilirdi belki de, ablası yapabilirdi... Ophélia onu anlama konusunda her zaman yetenekli olmuştu. Anlardı yine ve yardım ederdi hatta belki, anlatırdı Freja'ya olanları, hissettiklerini, hissettirdiklerini... Evet ancak o yapabilirdi kızın istediğini birtek o verebilirdi.
Bedeni hala genç olan hızla ayağa kalktı, -belki bir insan için fazla hızlı- ama bunu umursamıyordu. İçine garip bir mutluluk dolmuştu ve nedenini anlayamasa da bozmak istemiyordu, yatağın ucuna diz çöküp hafifçe fısıldadı "Giyinsen iyi olur birtanem, seni önemli biriyle tanıştıracağım" sözlerinin sonunda kızın dudaklarına masum bir öpücük kondurmuş sonrasındaysa birşeyler beklercesine ayağa kalkıp kızı seyretmeye koyulmuştu... | |
| | | Freja Feodora Slytherin VI. Sınıf
Gerçek Adı : Ecc. Kayıt tarihi : 29/10/10 Mesaj Sayısı : 236 Mücadele Tarafı : Floja. Belirgin Özellikleri : Başına buyruk, sürtük ama duygusal. RP Sevgilisi : Uriel, eşek sevgilim.
| Konu: Geri: Beklenmeyenler. Paz 14 Kas. 2010, 22:03 | |
| Aralarındaki bağ… Ne kadar eşsizde öyle… Buna hala aklı ermiyordu kızıl cadının. Bakışları, o kadar içtendi ki. O kadar masum ve belki de sevgi dolu. Hala inanamıyordu buna. Birbirlerine nasıl bağlanmışlardı böyle? Tek bir gece için birlikte olacaklarını düşünürken, her geçen gün aralarında ki şey öyle kuvvetlenmiş ve birbirine kenetlenmişti ki… Gülümsedi kızıl cadı. Yüzünde oluşan tebessümden tatmin olmuştu. Onu gerçekten içten gülümseten, huzuru veren, yüzünde küçük bir tebessüme neden olan tek adam Uriel’dı…
Büyücünün sözleri üzerine şaşırmıştı kızıl cadı. Ama dudaklarına aldığı masum öpücük, aklını başından almaya yetmişti yine. Ayağa kalkan büyücüye baktı son bir kez ve dediğini yerine getirmek için kendide ayağa kalktı. Çıplak ayakları soğuk yerle temas ettiğinde bir an irkildi. Ani bir şekilde kalkışı sonucu başı dönmüştü, sersemce gülümsedi. Onu izleyen büyücüyü unutup, kıyafetlerine odaklanmayı denedi. Gecenin bir yarısı elbise giymek istemiyordu ama kendine engel olamamıştı. Hem özenmesi gerektiğini düşünmüyordu ama yine de Uriel’ın yanında kötü durmak istemiyordu. Eline geçirdiği zümrüt yeşili elbiseyi kaptı. Siyah geceliğinden kurtulup, elbisesini üzerine geçirdikten sonra saçlarını düzeltti. Yavaşça büyücüye doğru ilerledi. Ellerini onun beline sardı ve gülümsedi. ‘‘ Madem öyle, ben hazırım. ’’ Hiçbir şey sormadan kendini büyücüye teslim etti. Nereye veya neden gittiklerini umursamıyordu. Ona güveniyordu. Ve, yeni bir diyarda kaybolmak için gözlerini yumdu ve ona teslim oldu…
RP SON - RP'nin ikinci kısmına geçilecektir. | |
| | | | Beklenmeyenler. | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|